Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

İş yerinde mutluluğun sırları nasıl başarılı olunur

Günü sağ tarafınızdan kalkarak başlatın 
İşe gitmeden en az bir saat önce uyanın. Acele etmeye başlamadan önce kendinize zaman ayırmanın tadını çıkarın. Uykunun çok değerli olmasına rağmen, boğulmuş hissetmeden önce kendiniz olmak için bu süreye ihtiyacınız var.  Kendinize kahvaltı hazırlamak, belki biraz  okumak, kısa bir yürüyüş yapmak ya da günü yatağın doğru tarafından kalkarak başlatmak için kendinize zaman tanıyın. İş yerinizin ön kapısına varmadan önce kendiniz için bir şeyler yaptığınızı bilmek sizi iyi hissettirir.

Bu düzene alışmak için yarım saat önce yatmanız gerekebilir. İşten sonra evinize vardığınızda vaktinizi en iyi  şekilde geçirmeye çalışın.  Eve döndüğünüzde yorgun olsanız da, saatlerce televizyon izlerseniz, gerçek anlamda kendiniz için herhangi bir şey yapmadan geç saatlerde yatarak, sabahları son dakika kalkmak zorunda kalabilirsiniz.

Başarı için giyinin

Evden çıktığında iyi görünüyorsanız işyerinde iyi bir gün geçirmek için hazırsınız demektir. Üniforma ile çalışıyorsanız  çok fazla dokunuş yapmanız gerekmez; ama  duş almak, yüzünüzü ve saçınızı yıkamak bakımlı görünmenizi sağlamakla kalmaz sizi iyi hissettirir. Böylece aynalar ile barışır güne enerjik ve mutlu başlayabilirsiniz.

Kişisel sorunlarınızı evde bırakın

Erkek arkadaşınızın sağlığı ya da düğün için son dakika planları için uğraşıp, endişelerinizle meşgul olurken iş yerinde mutlu olmak oldukça zordur. İşyerinde kişisel sorunlarınızı bir kenara atmayı öğrenmek için çabalamalısınız.  Yaşadığınız sorunları gerçekten çok önemli olmadığı sürece iş bitene kadar bekletmeyi ve mesai saati bitene kadar düşünmeyeceğinizi kendinize hatırlatın.

İş yerinize en az on dakika önce gidin

Acele başlangıçlar kötü başlangıçlardır. Acele iyi bir gün geçirme ve iş yerinde mutlu olma şansınızı en aza indirecektir. Eğer işe geç başlarsanız bütün gün yapacaklarınız için kötü hissedecek ve işin yetişmesi için gereksiz bir endişeye kapılacaksınız. Bunu yaşamak yerine çalışmaya başladığınız saate göre doğru plan yaparak evden daha erken bir zamanda çıkın.

Patronlarınız ve iş arkadaşlarınızla olumlu ilişkilere sahip olun

Olumlu ilişkilerin işyerinizde ne kadar mutlu olacağınız üzerinde büyük etkisi olabilir. İşyerinize girerken arkadaşlarınızı selamlayın. İçeri girerken çalışmaya başlamadan önce mümkün olduğunca hereksi selamladığınızdan emin olun. Bunu yapmak sizi daha fazla bağlı hissettirecek  ve artan pozitif enerjiyi duyumsayacaksınız. Aksi takdirde stresli, aceleye getirilmiş ve huzursuz bir güne devam edeceksiniz.

İşe erken gelmiştiniz hatırlıyor musunuz?

Bunu yapmanın bir sebebi de iş arkadaşlarınızla biraz sosyal bağlantı kurmaya zamanınız kalmasıdır. Eğer geç kalırsanız  insanlara merhaba demek için zaman bulamazsınız. Kimseyi selamlamadan kendi ofisinize koşturuyorsanız asosyal olduğunuz konusunda negatif üne sahip olursunuz.

İşleri kolay hale getirin

Hoş bir çalışma ortamına sahip olun

Masanızın ve çalışma alanınızın düzenli olduğundan emin olun. Böylece her şeyin nerede olduğunu bilir ve kayıp eşyaları ararken zaman kaybetmezsiniz. Görevlerinizi bugün, gelecek hafta ya da ayın sonuna kadar yapılması gerekenler olarak düzenlemenize yardımcı olacak bir dosyalama sistemi oluşturun. Çalışma alanınızı düzenli tutmak için günde sadece 10 dakika ayırmak, iş yerinde ne kadar mutlu olacağınıza büyük bir etki yaratabilir.  Çalışma alanına girdiğinizde rahat hissetmek, stresi azaltır.

Çalışma alanın veya ofisinizi kişiselleştirin. İzin veriliyorsa bitkiler, arkadaş ve aile resimleri, çeşitli kişisel eşyalar iş doyumunun artmasını sağlar. Bu aynı zamanda çalışma alanında ev ortamı gibi rahat hissetmenizi sağlayacaktır.

Basit görevleri mümkün olan en kısa sürede tamamlayın

Anında yanıt gerektiren yazışmaları cevaplayın. Sonra kalan kısmını “acil veya haftanın sonuna doğru yanıt ver” şeklinde kategorize edin. Unutmayın, tamamlanan her iş  mutluluk hissettiren bir başarı duygusu getirir.

Hızlı bir telefon görüşmesi yapmak ya da bir e-posta göndermekten korkmak yerine, zamanınız olduğunda bu görevleri hemen aradan çıkartın. Bunları yapınca daha iyi hissedeceksiniz, çünkü size gün içinde daha fazla hareket olanağı sağlayacaktır.

Çalışmalarınıza gurur duyun

Ne yaparsanız yapın, başarılı çalışmalarınızın  insanları etkilemesinden gurur duyun. Herkes övgü ve övgünün getirdiği gururun mutluluğunu sever. Yaptığınız işin monoton olduğunu düşünüyorsanız bile, gurur duyacak bir şeyler bulabilirsiniz; örneğin bu ay tamamladığınız bir rapor veya bitmiş bir ürün gibi…

Müşterilerinize saygılı davranın

Müşterilere mümkün olduğunca yardımcı olun. Minnetlerini çeşitli şekillerde ifade edeceklerini göreceksiniz. Hepimiz faydalı birer birey olmaktan memnuniyet duyarız. İnsanlar işleri kolayca hallolduğunda teşekkür eder ve bunu duymaktan hepimiz mutlu oluruz. Bir ofiste veya bir restoranda çalışsanız da, kaba olmak veya başkalarını küçümsemek size hiç yardımcı olmaz. Sinirli olabilirsiniz ama insanlarla olumsuz etkileşimde bulunmak kendinizi daha da kötü hissetmenizi sağlayacaktır. İş yerinde daha mutlu olmak istiyorsanız, birlikte çalıştığınız insanlarla olumlu bir ilişki kurmak için çabalamalısınız.

Elbette, biri size gerçekten kötü davranıyorsa, o zaman ona karşı yüzünüzde büyük bir gülümseme olamayabilir. Sabretmek ve duygularınızı kontrol altında almak için egzersiz yaparak kendinizi geliştirebilirsiniz.

İş yerinde fiziksel olarak aktif olun.

Her ne kadar masa başına sıkışmış olsanız da, iş gününüz sırasında fiziksel aktivite miktarınızı artırmak için yapabileceğiniz birkaç şey vardır; daha aktif olmak sizi daha enerjik ve mutlu hissettirir. İşe gidip gelirken aktif olmaya başlayabilirsiniz. İşe giderken yürümeyi tercih edebilir, bisikletle gidebilir  veya otobüs durağına yürüyebilirsiniz. İş yerinde ise daha fazla egzersiz yapmak için yapabileceğiniz bazı şeyler var:

Asansör yerine merdivenleri kullanın
Soru sormak için e-posta göndermektense bir arkadaşının ofisine kadar yürüyün
Kahve almak için yerinizden kalkın
Öğle yemeği için dışarı çıkın

İşe kısa molalar vermek

Daha mutlu olmak istiyorsanız, zaman zaman işinizden kopmanız gerekir. Çalışma gününüzü tamamlayana kadar masanızdan ayrılıp dışarı çıkamayacağınız duygusu sizi baskı altına alır. Araştırmalar, en azından her 90 dakikada bir mola vermenin çok önemli olduğunu gösteriyor; Bilgisayarınızdan uzaklaşın veya ne yaparsanız yapın, gözlerinizi dinlendirmek, gerinmek, kısa bir yürüyüş yapmak, kısa bir telefon görüşmesi yapmak veya hatta biraz kitap okumak için 10 dakika ayırın. Eğer mutlu hissetmek istiyorsanız bunu alışkanlık haline getirmelisiniz.

Bir plazada çalışıyorsanız ve izin veriliyorsa, binayı günde bir veya iki kez terk edin. Tüm eski klima ve flüoresan aydınlatmalar sizi huzursuz edebilir ve ruh halinizi ciddi şekilde olumsuz yönde etkiler. Güneş ışığı için dışarı adım atmak ve temiz hava solumak sizi mutlu edecektir.

Çoklu görevlerden kaçının.

Çok görevliliğin, çalışmalarınızın daha hızlı yapılmasına yardımcı olabileceğini düşünseniz de, aslında sizi yavaşlattığı, kendinizi bir göreve bırakamadığınız gösterildi. E-postanızı kontrol edin, okumanız gereken tüm e-postalara yanıt verin ve ardından A projesine geçin ve daha sonra yapılacak işler listesindeki öğeleri sistematik olarak kontrol etmek istiyorsanız B raporuna geçin. Beş görevin yarısını yaparsanız, bir veya iki görevi tamamen tamamlamış olmaktan daha az  başarı duygusu hissedersiniz.

İş gününün başında bir yapılacaklar listesi yazmak ve bunu kontrol etmek yardımcı olabilir. Daha başarılı olduğunuzu hissedersiniz ve bu nedenle daha mutlu olursunuz.

Gereksiz e postaları okuyarak zaman kaybetmeyin. Arkadaşlarından yalnızca özel e-posta adresinize posta göndermelerini isteyin. İş yerinde değerli çalışma saatlerini boşa harcamak stresin artmasına ve mutluluktan uzaklaşmanıza neden olur. Aynı zamanda elinizdeki göreve odaklanmanızı da engeller.

Gruplardan kurtulun

İş arkadaşları ve yöneticilerin oluşturduğu gruplardan kaçınmak özellikle önemlidir. Sadece üç ya da dört kişilik bir gruba katılmaktansa herkesle dost olmaya ve gruplardan uzaklaşmaya çalışın. Dar bir sosyal bir çevrede sıkışmadan herkese iyi niyetli davranın. Bunun sonucunda mutluluklarınız artacaktır.

Övgü ve eleştiri sunun

İş yerinizdeki bir şeyin iyileştirilebileceğini düşünüyorsanız bu konuda konuşmak önemlidir. İş arkadaşlarınızın veya şirketinizin doğru ve güzel bir şeyler yaptığını belirtmek de aynı derecede önemlidir. İş yerindeki her şeyin yanlış yapıldığını düşünüyorsanız, orada olmazdınız, değil mi? Kendinize iyi bakmak ve işyerinizin sunduğu tüm imkanlardan haberdar olabilmek için gerekli olduğunda övgü içeren sözler kullanmaktan kaçınmayın.

Yalnızca şikayet eder ve olumsuz biri olursanız, kötü bir üne sahip olursunuz. İşyerinizde mutlu olmanın en önemli yolu, meslektaşlarınızla arkadaş olabilmektir; bu nedenle her konuda iyi bir üne sahip olmalısınız.

İş arkadaşlarınızla gerçekten arkadaş olun.

Araştırmalar  işyerinde mutlu olmanın en iyi yollarından birinin iş arkadaşlarınız olduğunu gösteriyor. Arkadaş konusunda sıkıntınız yoksa bile iş arkadaşlarınızın hepsini tanımanız gerekir; bu sizi iş yerinize daha fazla bağlı hissettirir. İş arkadaşlarınıza zaman ayırmalı, onlarla daha yakın ilişki kurmak için çalışmalısınız. Herkesin en iyi arkadaşınız olması gerekmez ama sizin için gerçekten önemli olan insanlarla dost olabilirsiniz.

İş yerinizde sosyalleşmek için küçük fırsatlar bulun. Kahve almaya gidin  ya da iş arkadaşlarınızla öğle yemeği için dışarı çıkın. Bunu yaptığınızda iş yerinizde bağlantıda olmanız gereken insanlarla iyi vakit geçirerek orada olmaya bir ceza olarak bakmazsınız. Kim bilir belki yarın  öğle yemeğine gitmek  için, bir an önce sabah olsun da işe gideyim diye de sabırsızlanırsınız!

Vücut diline dikkat edin.

Meslektaşlarınızla veya müşterilerle konuşurken ve kollarınızı göğsünüze kapadığınızda, yanlış işaretler gönderirsiniz, bilinçsizce açık iletişim yeteneğinizi engellersiniz. Açık iletişim, bize insanlığımızı hatırlatmakta ve sonuçta mutluluk getirmektedir. Açık vücut diliniz işyerinde sizi mutlu edebilir, çünkü iş arkadaşlarınız sizinle olumlu etkileşim kurma olasılığını yükseltir.

Dik durmak ve yere değil, ileriye bakmak da kendinize olan güvenin artmasına yardımcı olur, bu da iş yerinde saygı kazanmak ve daha mutlu olmak demektir.

Her ne pahasına olursa olsun olumsuz insanları kullanmaktan kaçının.

Şahsi veya iş konularında mızmızlanan ve sızlanan kişiler sizi olumsuz etkileyecek ve işyerinde mutlu olmanızı önleyecektir. Olumlu ve işleriyle ilgili iyimser tavır sergileyen insanlara odaklanın. İş arkadaşlarınızdan biri iş hakkında çok fazla şikayet ediyorsa, siz de işinizle ilgili milyonlarca yanlış bulmaya başlayacaksınız. Tabii ki, gözlemci olmak önemlidir ama diğerlerinin mutluluğunuzu azaltmasına izin vermemelisiniz.

Dedikodudan kaçının. Gerçek mutluluk istiyorsanız, o zaman ofis tiyatrosunda dedikodulara da katılmayın. Önemsediğiniz ve sizi mutlu eden şeylerden bahsedin. Bir dedikoducu olarak tanınırsanız, yakında yeni hedef siz olursunuz. Bu durum mutluluğunuza hiç yardımcı olmaz.

Kendinizi aşırı zorlamayın

Kendinizi daha mutlu etmenin bir yolu da gerçekten hayır demek istediğinizde, evet demeyi bırakmaktır. Herkese iyilik yapmak isteyebilirsiniz, ancak omuzlarınızda çok yük olduğunda kendinizi aşırı zorlarsınız. Aşırı iş yükü hissettiğinizde patronunuza veya iş arkadaşlarınıza karşı dürüstçe işi bu şekilde bitiremeyeceğinizi söyleyin.

Bir arkadaşınıza yardım etmek isterseniz fakat zamanınız uygun değilse o an için yardım edemeyeceğinizi ama başka bir zamanda mutluluk duyacağınızı söyleyin.

Her iş gününden en iyi şekilde yararlanın

İş değiştirmek istediğinizde patronunuzun sizin için referans olacağını unutmayın. Mutlu, kararlı ve yetenekli bir çalışansanız referansı olumlu olacaktır Bu da aradığınız farklı pozisyonlardaki işler için şansınızı arttırır.  İş yerinde sinirli olsanız bile, mutlu görünmeyi deneyin, rol yapın. – Aslında bunun bile insanları daha mutlu hissettirdiği kanıtlanmıştır.-

Olabildiğince mutlu olmaya çalışırken kaybedebileceğiniz hiçbir şey yoktur. Şikayet ediyor veya diğer arkadaşlarınızdan rahatsız oluyorsanız, kendinizi kötü hissetmeniz garantidir.

İşinizde bir anlam bulun

İş yerinde mutlu olmanın önemli bir yolu, yaptığınız işte gerçek bir anlam bulmaktır. İnsanların hayatlarında fark yarattığınızı hissetmek için kar amacı gütmeyen bir CEO olmak zorunda değilsiniz. İster bir öğretmen olun, ister bir garson ya da bir şirket yöneticisi, yaptığınız işi yapmak için bir neden bulmak zorundasınız. Öğrencilerinize veya müşterilerinize kısacası insanlara yardımcı olabilirsiniz. Yaptığınız işte bir anlam bulmak için zorlanıyorsanız iş yerinde mutlu olmanız da oldukça zorlaşabilir.

Örneğin bir öğretmenseniz, sınav kağıtlarına not vermek için çok vakit harcayabilirsiniz. Bu durumda gerçek görevinizin çocuklara edebiyatı sevmeyi veya akıl yürütme gücünü geliştirmeyi öğrettiğinizi unutturabilir. Yaptığınız işin gerçekte ifade ettiğini ve mutluluğunuzu neden arttırdığını hatırlatmak için kendinize biraz zaman ayırın.

Maaşınızı takıntı etmeyin

Zam için gecikildiğini düşünüyorsanız ve bu durum tatsız da olsa, bu düşüncenin her hareketinizi kontrol etmesine izin vermemelisiniz. Öğle yemeğinde iş arkadaşlarınıza bir hamburger yemenin yarım saat çalışmaya eşdeğer olduğunu söylemeyin; Bu düşünce tarzıyla yakında umutsuzluğa kapılırsınız. Bu yapmak yerine bir bütçe hazırlayın ve ona sadık kalın. Harcadığınız her kuruşu maaşınızın bir kısmı olarak düşünmeyin.

Yaptığınız iş için gereğinden fazla yetkin olduğunuzu düşünüyorsanız, ihtiyaçlarınız için daha uygun, daha yüksek ücret aldığınız bir pozisyonda daha mutlu olabilirsiniz. Hak ettiğinizi düşünüyorsanız, patronunuzdan bir yükseltme talep edebilirsiniz. Bununla birlikte, maaşınızın marjinal bir yüzdeyle arttırılmasının  bile sizi uzun süre mutlu etmeyeceğini unutmayın.

Size ihtiyacı olan insanları düşünün

İş yerinde geçirdiğiniz zaman ile ilgili kendinizi kötü hissediyorsanız, size bağlı olan tüm insanları düşünün. Öğrencilerinizi, meslektaşınızı, ofisinizdeki diğer kişileri veya çalışma ortamınızda size bağımlı olan kişileri düşünün. Bir gün işe gelmediyseniz ya da bir daha gelmeyecekseniz neler olabileceğini düşünün. İnsanlar üzüntü içindeyken ne düşüneceğini pek bilemez. Mevcut iş durumunuzun sizin için doğru iş olup olmadığı konusunda şüphe duyduğunuzda işyeriniz için ne kadar değerli olduğunuzu kendinize hatırlatın.

İyi işler için kendinizi ödüllendirin.

Verimlilik önemli ama zihinsel sağlık da önemlidir. İş yerinde mutluluk duymak istiyorsanız, bir görevi yerine getirdiğinizde veya iş gününüzü tamamladığınızda kendinizi düzenli olarak ödüllendirin. Stresli toplantılar yapacaksanız, toplantıdan sonra kendinize  iş yerinde mutlu bir saat kaçamak ayarlayabilirsiniz. Örneğin en zorlu iki dersinizden sonra bir şekerlemenin tadını çıkarabilirsiniz. Karmaşık bir raporu hazırladıktan sonra magazin haberlerini okumak için on dakika harcayabilirsiniz. Yaptığınız işi yapabilmek için sizi motive eden her şeyi bulun ve zor bir günün ardından ödül olarak kullanın.

Ödül size iş gününüz boyunca sabırsızlıkla beklenecek bir durumda yaratacaktır. Bir günlük işten sonra eşinizle romantik bir akşam yemeği geçireceğinizi biliyorsanız, daha enerjik ve verimli olabilirsiniz.

Arkadaşlarınıza ve ailenize zaman ayırın

Ne kadar meşgul olursanız olun, size en yakın insanlara zaman ayırmak önemlidir. Bütün enerjinizi işinize veriyor veya durmadan işinizden şikayet ediyorsanız, hayatın tadını çıkaramazsınız. İş ile özel yaşam arasında sağlıklı bir denge oluşturmak için, haftada en az bir kez arkadaşlarınızdan biri ile buluşun ve ailenizle şahsen görüşün; en az bir kez…  Böylece işyerinde olsanız bile dışarıdaki dünyayla bağlantılı hissedeceksiniz. Hayatta daha fazla sevgi, aile ve dostluk varsa iş yerinde daha mutlu olacaksınız.

Bir arkadaşınızın çağrısına geri dönmek için fazla meşgulseniz; kendinize, sevdiğiniz şeyleri yapmak için zaman ayırabilecek durumda olup olmadığınızı sorun. Aksi takdirde TV izleyerek, Facebook’a göz atarak veya sabah saatin üzerindeki erteleme düğmesine tekrar tekrar basarak, umursadığınız işe gitmek için hayatınızdan gereksiz zamanlar harcayabilirsiniz.

Bütün bunların ne zaman işe yaramadığının farkına varın

İş yerinde daha mutlu olabilmek için yapabileceğiniz birçok şey olmasına rağmen, yaptığınız hiçbir şeyin sizi mutlu etmediğini fark edebilirsiniz.

Belki tutkunuzu takip etmek yerine gerçekten yapmak istemediğiniz bir iş yapıyorsunuz, Belki tamamen tükenmiş ve boşlukta hissediyorsunuz…

Yaptığınız her şeye rağmen hiç biri sizi gerçekten mutlu etmediyse daha anlamlı ve tatminkar bir iş aramaya başlamanın zamanı geldi demektir.

Müthiş bir iş bulmanın bugünün piyasasında biraz zor olduğu söyleniyor ama o işi aramaya başlamak bile hayatınıza daha fazla umut, sevinç ve anlam katabilir.
PAYLAŞ
Banner

Danisman Hocam

YORUMLAR:

0 comments: