Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Söylenir

SÖYLENİR 
Söylenir ve yarım kalır
bütün aşklar yeryüzünde,
bir kaktüs bol sudan nasıl,
nasıl çürürse, öyle.

En sevdiğim temmuzdu aylardan,
hazirana benzediği için biraz,
biraz da kendiliğinden,
belki de müşteriye iyi davranan
efendi bir bakkal kimliğinde.

Nasıl mutlu oldum iki yaz,
nasıl mutlu oldum kardeşler.
Salkımsöğüt bir, ben iki,
bir üçüncü var mıydı bilmiyorum.
Üçüncü vardı elbet,
bir yaban ördeğinin sevincini taşıran,
bir sonbahar gibi köpüren,
Temmuza benzese de,
öyle oldum ki anlatamam.
Sıcak yaz
solgun bir coğrafya gibi belleğimde,
şapkalar, çiçekler, eski elbiseler,
geçmişi olan eski elbiseler,
denizden çıkan bir ışık,
unutulmuş bakımsız arka bahçeler,
öyle oldum ki anlatamam.
Her mevsimde sonbaharı taşlayan
bir çocuk nasıl olursa, öyle.
Belki de bitip tükenmeyen
bir fetih döneminde
atlar nasıl kişnerse,
yani durgun bir suyun
erguvandan aldığı renkle,
gidip geldim caddelerde.
Fatih nerdeydi, Samatya nerde,
nerden gidilirdi Üsküdar’a,
düşünüp durdum günlerce.

Anlatamam ormanların ettiğini,
nasıl dayandım o mutluluğa,
tükenmez bir ışık olan mutluluğa,
deniz ve ışık olan
karmakarışık bir mutluluğa,
nasıl...

Şimdi bir şarap gibiyim,
coğrafyasız,
eskimeye bırakılmış fıçısında...

Turgut Uyar
PAYLAŞ
Banner

Danisman Hocam

YORUMLAR:

0 comments: